For an English version of this post, please click here.
World Energy Outlook, Uluslararası Enerji Ajansı tarafından her yıl yayımlanan ve küresel enerji sektöründe otoritelerce önem atfedilen bir rapor. Uluslararası Enerji Ajansı’nın başkanlığında ise 1 Eylül 2015 tarihinden beri Fatih Birol var. World Energy Outlook 2021 raporu, 13 Ekim 2021 tarihinde yayımlandı. Bu yazımızda, bu raporun tespitlerine yer vereceğiz.
Rapor, yeni bir küresel enerji ekonomisinin yükselmekte olduğuna değinerek başlıyor. Yeni enerji ekonomisi, daha fazla elektrikli, verimli, birbirine bağlı ve temiz olacak. Bu yeni düzenin görece düşmüş maliyetlerle de desteklendiği ifade ediliyor: Çoğu piyasada, güneş enerjisi ve rüzgâr enerjisi, elektrik üretmenin en ucuz yöntemi hâline gelmiş durumda. Fakat yeşil dönüşümün önünde uzun bir yol var. Güneş ve rüzgar enerjisi yaygınlaşmasına rağmen, dünyanın kömür tüketimi bu yıl güçlü bir biçimde büyüdü ve küresel enerji kaynaklı karbondioksit emisyonları 2021’de 1.5 milyar ton artarak tarihin en büyük ikinci artışı olma yolunda ilerliyor. 2020 yılı Koronavirüs krizinden sonra tecrübe edilen hızlı ama dengesiz ekonomik toparlanma, bugünün enerji sistemlerine ciddi bir baskı oluşturmaya devam etmekte: doğalgaz, kömür ve elektrik fiyatlarında keskin yükselişler söz konusu.
Raporun bir diğer tespiti ise, küresel enerji sektöründen kaynaklanan sera gazı emisyonlarının sanayi öncesi döneme kıyasla küresel ortalama sıcaklıkların 1.1 derece artmasına neden olduğu. Bu nedenle de sektör, iklim değişikliği ile mücadelenin tam ‘kalbinde’ olmak zorunda. Öte yandan, artan nüfusla beraber enerjiye ihtiyaç her geçen gün artıyor ve yükselen enerji talebiyle enerjinin en büyük emisyon kaynağı olması ikilemi politikacıların önünde aşılması gereken büyük bir engel olarak duruyor.
Rapor, bugünün sera gazı emisyon azaltım taahhütleri ile, 1.5 dereceye ulaşılabilmesi için gerekli olan azaltım arasında önemli bir fark olduğuna değiniyor ve bu farkın kapatılması için dört adet öneri sunuyor:
- Temiz enerji:
Rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesinin iki katına çıkarılması, uygun düştüğü ölçüde nükleer enerji kullanımı da dahil olmak üzere emisyon düşük üretim metotlarında artış sağlanması, kömürden çıkış sürecinin hızlandırılması ve ulaşım ve ısınmada elektrik kullanımının artırılması elzem.
- Enerji verimliliğine odaklanma:
Enerji verimliliğine ‘aralıksız’ bir odaklanma, farkın kapatılması için çok önemli. Bunun yanında, enerjiye olan talebi verimliliği artırarak ve insanların ve şirketlerin davranışsal değişimlerini sağlayarak enerjiye olan talebi ‘yumuşatmak’ şart.
- Fosil yakıt operasyonları kaynaklı metan emisyonlarında büyük oranda azaltım:
Metan emisyonları küresel ısınmanın ikinci en büyük sebebi. Fosil yakıt operasyonları da, bu emisyonun en büyük kaynağı. Petrol ve doğalgaz operasyonlarından kaynaklanan metan emisyonlarının azaltılması küresel ısınma ile mücadele için kısa vadede yapılabilecek en önemli girişimlerden biri.
- Yenilenebilir enerji konusunda büyük bir teknolojik atılım:
2050 yılı net-sıfır hedefleri için gerekli teknolojilerin büyük bir kısmı henüz geliştirme aşamasında. Bu teknolojiler demir çelik, çimento ve diğer enerji yoğun sektörler ile ulaşımdan kaynaklanan emisyonları azaltmayı hedefliyor ve söz konusu teknolojik atılımların gerçekleştirilmesi, 2050 yılı net-sıfır hedeflerine ulaşabilmek için çok önemli.
Son olarak belirtelim ki, Raporda belirtildiği üzere, küresel ısınmayı sanayi öncesi ortalamalara göre bir buçuk derece ile sınırlı tutmak için temiz enerjiye 4 trilyon Dolarlık bir finansmanın 2030 yılına dek sağlanması gerekiyor. Söz konusu finansmanın %70’inin gelişmekte olan ülkelerin azaltım taahhütleri ile bir buçuk dereceye ulaşılabilmesi için gerekli olan azaltım arasındaki farkı kapatmak için gerekli olduğu da işaret ediliyor.
World Energy Outlook 2021’e bu bağlantıdan erişim sağlayabilirsiniz.