For an English version of this post, please click here.
Avustralyalı müzik grubu Tame Impala’nın 2012’de yayınlanan ikinci albümünde yer alan bir parça “Feels like we only go backwards.” İsmi Türkçe’ye “geri gidiyormuşuz gibi hissettiriyor” olarak tercüme edilebilecek bu harika şarkının adı, şu an iklim değişikliği ile mücadele adına dünyada yaşananlara karşı hissedilen hayal kırıklığını da çok iyi özetliyor bana kalırsa.
Rusya ile Ukrayna arasında 24 Şubatta başlayan savaş, enerjide yaşanan yeşil dönüşümü büyük ölçüde yavaşlatmış gibi duruyor. Doğalgaz, fosil yakıtlardan yenilenebilir enerjiye geçişte bir ara form olarak kabul ediliyor – Doğalgaz ve nükleer enerjinin “sürdürülebilir” olarak kabul edilmesine yönelik Avrupa Parlamentosu düzenlemesinin aralarında Greenpeace’in de bulunduğu sivil toplum kuruluşları tarafından dava edildiğini hatırlatalım[1]– ve Rusya ile Ukrayna arasında başlayan savaş sonrası, Rusya’nın AB ülkelerine sağladığı doğalgazda yaşanan aksamalar, AB üyesi ülkeleri diğer fosil yakıtların kullanımına yöneltmişe benziyor.
Avrupa Birliği’nin doğalgaz tüketimi yılın ilk yarısında yüzde on bir oranında azalmışsa da, doğalgazdan çok daha fazla karbon emisyonuna yol açan petrol tüketimi yüzde sekiz, kömür tüketimi yüzde 7 ve linyit tüketimi yüzde on iki oranında artmış durumda[2]. Bu durum yılın ilk yarısında Avrupa Birliği’nin karbon emisyonunun yüzde iki oranında artmasına yol açıyor ki, bu da iklim değişikliği ile mücadelede hedeflenenin tam aksinin gerçekleştiğini gösteriyor.
İklim değişikliğiyle mücadelenin son dönemde karşılaştığı tek sorun bu değil. 26 Eylül tarihinde Nord Stream boru hattında yaşanan patlama sonucu meydana gelen gaz sızıntısı bile, saatte 630.000 pound kömür yakılmasıyla eşdeğer ölçüde çevreyi kirletmiş durumda. Birleşmiş Milletler’e göre bu, şu ana kadar tespit edilmiş tek seferdeki en büyük metan sızıntısı.[3]
Avrupa Birliği’nin doğalgaz talebini ABD, Katar ve Avustralya’dan LNG ile karşılayacak olması, dünyada LNG fiyatlarını da artıracak. Artan LNG fiyatları karşısında, geçmişte düşük fiyatlar ile LNG temin edebilen Hindistan ve Pakistan gibi ülkelerin, bu tür teminlerde sorun yaşaması ve bu yüzden de, görece daha temiz bir enerji kaynağı olan doğalgazdan kömür gibi enerji kaynaklarına yönelmesi muhtemel duruyor[4].
Sonuç olarak, iklim değişikliği ile mücadelenin son zamanlarda yara aldığı açık. Oysa ki, ortak geleceğimiz için, iklim değişikliği ile mücadelede iştahın bir an bile azalmaması gerekiyor.
[1]https://www.reuters.com/business/environment/greenpeace-takes-legal-action-over-eus-green-label-gas-nuclear-2022-09-19/
[2] https://www.ft.com/content/3c44c7b6-c439-4b28-bf3c-4f420cdfa404
[3] https://www.trtworld.com/europe/baltic-pipeline-gash-may-mark-biggest-single-methane-leak-ever-detected-61263
[4] https://www.washingtonpost.com/business/energy/what-lng-can-and-cant-do-to-replace-europes-imports-of-russian-gas/2022/03/11/50731200-a177-11ec-9438-255709b6cddc_story.html